Vücudumuz Toprak Olacağına Başka Hayatlarda Can Bulsun

Vücudumuz Toprak Olacağına Başka Hayatlarda Can Bulsun!

Vücudumuz Toprak Olacağına Başka Hayatlarda Can Bulsun!

Kâğıthane Belediyesi organ naklinin önemi konusunda vatandaşları bilinçlendirmeyi hedefleyen bir seminer düzenledi. Seminerde ‘Bir Canda Üç Hayat’ adlı kitabın yazarı Banu Irmak, ekibimizden Organ ve Doku Nakli KoordinatörüYük. Hem. Mine Uraz ve Böbrek Nakli ekibimizin naklini gerçekleştirdiği Bengühan ve Banuhan İpeköz ile İsmet Lapay konuşmacı olarak katıldı.

Gültepe Kültür Merkezi’nde 4 Mayıs günü düzenlenen seminerde konuşmacı olarak yer alan Florence Nightingale Hastanesi Organ ve Doku Nakli Koordinatörü Mine Uraz, Türkiye’de organ bağışı sayısının azlığına dikkat çekerek “Vücudumuz toprak olacağına başka hayatlarda can bulsun” dedi.

NEDEN KADAVRADAN ORGAN BAĞIŞI OLMUYOR?

Türkiye’de kadavradan organ bağışı olmamasının nedenlerine değinen Mine Uraz, şunları dile getirdi:

“Yurt dışında canlıdan organ nakli yüzde 20, kadavradan organ nakli ise yüzde 80’lerdeyken bu durum Türkiye’de tam tersi. Kadavradan organ naklinde, kişi hayattayken organlarını bağışlamayı istese bile, nakil işlemi beyin ölümü gerçekleştiğinde yapılıyor. Bu yüzden nakil kararını birinci ve ikinci derece yakınları veriyor. Yani aile ölümden sonra organ bağışını kabul etmezse, kişi sağlığında organlarını bağışlamayı kabul ettiği halde organları alınamıyor. Bağış kararı bir yerde organ bağışı yapan kişinin vasiyeti oluyor. Bu vasiyet yazılı ya da sözlü olabiliyor. Bu yüzden kişinin kararı hususunda ailenin bilgilendirmesi gerekiyor ki onlarda bu tür bir olayla karşılaştıklarında organları bağışlayabilsinler.”

Böbrek bağışçısı kişilerin nakil sonrası sıkıntı yaşamayacağını kaydeden Uraz, “Bir kişide böbrek rahatsızlığı olduğunda tek böbreği değil iki böbreği birden rahatsızlanır. Yani canlıdan böbrek nakli olunacaksa verici tek böbrek vericiyi uzun süre yaşatabilir” dedi.

20 SENE BÖBREK NAKLİ BEKLEDİ

20 sene böbrek nakli olmayı bekledikten sonra Şubat ayında olduğu ameliyatla sağlığına kavuşan İsmet Lapay, “Biz diyaliz hastaları bol su içmeyi, bol meyve yemeyi özlüyoruz. Diyalize girerken çok büyük acılar, ızdıraplar çekiyoruz. 3 ay önce böbrek nakli oldum. Herkesin organ bağışı konusunda daha duyarlı olmasını isterim” şeklinde konuştu.

KARDEŞİN KARDEŞE BAĞIŞLADIĞI UMUT

2,5 sene önce ablasına böbreğini veren Bengühan İpeköz, vericilerin herhangi bir sağlık problemi yaşamadığına dikkat çekerek, şöyle konuştu:

“Verici olduğunuzda en ufacık bir rahatsızlığınız olsa tereddüt yaşamamak için nakil yapmıyorlar. Ben 5, ablam 6 gün hastanede yattım. Ben on beşinci gün işimdeydim ve hayatıma normal bir şekilde devam ediyordum. Tetkiklerim yılda 1 defa yapılıyor ve son derece sağlıklıyım. İş hayatıma, sosyal hayatıma normal devam edip tüm hobilerimi yapabiliyorum. Vericinin aklında acaba bir sorun mu olur yaşam kalitem mi düşer diye düşünceler oluyor. Kesinlikle öyle bir şey söz konusu değil.”

Kız kardeşi Bengühan ipeköz’den aldığı böbrekle hayata tutan genetik böbrek hastası Banuhan İpeköz, “Böbrek yetmezliğimin olduğunu öğrendiğimin yirminci günü yeniden sağlıklı bir insan olarak hayatıma devam ettim. İlacımı içtiğim, kendime dikkat ettiğim sürece ben pek çok ‘Sağlıklıyım’ diyen insandan daha sağlıklıyım” dedi.

“ÖLÜMSÜZLÜK İSTİYORSANIZ ORGANLARINIZI BAĞIŞLAYIN”

Organ bağışının kendisi için ölümsüzlüğü ifade ettiğini belirten Banu Irmak, “Bir organ binlerce, yüzlerde insana hayat veriyor. Bundan daha güzel ne olabilir ki. Ben bu şekilde ölümün sonsuzluğuna ölümsüzlüğüne inanıyorum. Eğer ölümsüzlük istiyorsanız organlarınızı bağışlayın” şeklinde konuştu.

Kaynak : DHA

Bir cevap yazın

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Search

+